Andreas van Nahl | Yetenekli Desteği ve Meslek Eğitimi Vakfı
“Üniversite eğitimi beni iyi bir organizatör yaptı, çünkü ben aile, meslek ve üniversite eğitimini bir arada yürütmek zorundaydım”, dedi Yasin Yüksel geriye bakarak. Hauptschule (Ortaokul), meslek eğitimi ve teknisyenlik diplomasından sonra, mesleğinin yanı sıra makine mühendisliği alanında üniversite eğitimi alma cesaretini gösterdi. Yasin Yüksel, federal hükümetin bir kariyer bursundan destek aldı. Bugün büyük bir teknoloji şirketleri grubunda mühendis.
Henüz birkaç yıl önce Almanya’da akademik eğitim sadece yüksekokula girme hakkı olan kişilere tanınıyordu. Üniversiteye kayıt için önkoşullar ya lisede klasik bir lise diploması ya da bir meslek lisesinden mezun olunmasıydı. Ortaokullardan mezun olup, akabinde meslek eğitimini tamamlayan, sonrasında yükseköğrenime geçiş çabası içerisinde olanlar, ilkece bir akşam okulunda yüksekokula geçiş belgesini elde etmek zorundaydı. Mesleki açıdan yüksek vasıflı kişiler dahi, örneğin zanaat ve sanayi alanındaki ustalar, teknisyenler ya da ticaret meslek elemanları yüksekokula kayıt yaptırmak için çok fazla engel aşmak zorundaydı.
Eğitim Bakanlıklarının kararı ile
yüksekokulların açılması
Son beş yılda yüksekokullara geçiş koşulları açısından çok şey değişti. Eyalet Eğitim Bakanları Daimi Kurulu’nun (KMK) Mart 2009’daki bir kararı ile vasıflı elemanların yükseköğrenime geçişini kolaylaştırıldı. Karar şunları öngörmektedir:
• Zanaat alanındaki ustalar ve benzer meslekiçi eğitim diploması olanlar (sanayi alanındaki ustalar, meslek yeterlilik sınavından geçmiş teknisyenler, vasıflı işletmeci ve bakıcılar buna dahil) yükseköğrenime geçiş hakkını elde etmektedir, yani bu vasıflı elemanlar hem meslek yüksekokulunda (Fachhochschule) hem de üniversitede okuyabilir ve istedikleri branşı seçebilir.
• Sadece meslek eğitimi diploması olan kişiler ise, mesleğe bağlı olarak bir yüksekokula giriş izni elde edebilir, yani yükseköğrenim meslek eğitimi ile bağlantılı olmalıdır. Bu grup için önkoşul ise eğitim diplomasını aldıktan
sonra en az üç yıl bu meslekte çalışmış olmak ve yüksekokulda uygunluk sınavına girmektir ya da deneme amaçlı akademik eğitimdir.
Almanya’da yüksekokul politikası, her federal eyaletin kendi sorumluluğundadır. Bu nedenle kararın Almanya çapında yönetmelikler veya eyalet yasaları ile uygulanması birkaç yıl sürebilmektedir. Ancak federal eyaletlerde ayrıntıların düzenlenmesi ile ilgili hala kısmen çok farklı yönergeler mevcut.
Her federal eyalette, lise diploması olmadan yükseköğrenime başlayan üniversite öğrencilerinin oranı da farklı bir gelişme gösteriyor. CHE’nin (Yüksekokul Gelişim Merkezi) güncel bir araştırması, lise diploması olmadan yükseköğrenime geçişte yapılan nitelikli değişikliklerin ardından, federal eyaletlerde görülen nicelikli değişikliklerin birbirinden çok farklı olduğunu saptamıştır. Lise diploması olmadan yükseköğrenime yapılan geçişler federal düzeyde büyüme trendi göstermeye devam ediyor. 2002 yılında yüksekokula geçişi sağlayan herhangi bir okul diploması bulunmayan yeni üniversite öğrencilerinin oranı yüzde 0,90’dı, 2012’de ise bu oran en azından yüzde 2,52 olarak gerçekleşti. CHE araştırmasına göre, federal eyaletler karşılaştırıldığında bazı eyaletlerde çok daha yüksek rakamlara ulaşılıyor. Yüzde 4,54 ile Hamburg ve yüzde 4,50 ile Kuzey Ren Vestfalya başı çeken eyaletler. Baden- Württemberg, Saarland ve Saksonya’da ise liseden mezun (Abitur) ya da meslek lisesi diploması (Fachhochschulreife) olamayan yeni üniversite öğrencilerinin oranı 2012’de de yüzde 0,5 ya da daha düşük bir seviyede seyretmektedir (CHE araştırması ve diğer bilgiler: www.studieren-ohne-abitur.de).
Meslek eğitimi ile üniversiteye:
Zorluklar ve avantajlar
Üniversite ğitimine başlarken mesleki açıdan vasıflandırılmış öğrenciler bazı alanlarda eksikliklerini gidermek zorunda kalmaktadır. Bu özellikle teknik-doğa bilimleri derslerinde matematiği ilgilendirmektedir, çünkü yüksekokullarda, lisede öğretilen matematiksel içeriklerin bilinmesi şart koşulmaktadır. Lise diploması olmadan yükseköğrenime geçiş yapmak isteyenler zamanında – özellikle yükseköğrenime başlamadan önce – hazırlanılmadığı takdirde, yarıyılın ilk haftalarından itibaren bağlantıyı kaybetme riski taşıyor. Hazırlanmak için birçok olanak da var: Birçok yüksekokul yarıyıl başlamadan önce yoğunlaştırılmış matematik kursları sunuyor, internet ortamında da matematikle ilgili alıştırmalar bulunuyor.
Başlangıçtaki zorluklar aşıldıktan sonra meslek eğitiminden gelen üniversite öğrencileri özellikle pratik deneyimlerinden dolayı avantajlı konuma da geçebilir ve seminerleri somut örneklerle zenginleştirebilir. Bu gerek doğa bilimleri-teknik branşlar gerek diğer akademik alanlar için geçerlidir: Vasıflandırılmış bir duvarcı olarak inşaat mühendisliğinden mezun olan bir kişi, şantiyede hangi teknik sorunların çıkabileceğini bilir. Hasta bakıcı olarak çalışmış bir kişi, sağlık bilimleri alanındaki yükseköğreniminde, hastanedeki iş süreçlerini kendi gözüyle görmüş bir kişi olarak bilir.
Yüksekokulların mesleki vasıflara sahip öğrencilere yaklaşımında, yüksekokul ve branşların türüne göre farklı eğilimler mevcut. Doktora hazırlatma hakkı bulunan devlet üniversitelerinin çoğu şu an hala beklemeye devam ediyor. Buna karşın devlet meslek yüksekokulları kuruluşlarından bu yana ağırlıklı olarak mesleki uygulamaya yoğunlaşmış kurumlardır. Mesleki deneyime sahip öğrencilerin bu yüksekokuldaki oranı geleneksel olarak daha yüksektir. Geçmişte kayıt için bir meslek lisesi diploması gerekiyordu. Şu an birçok meslek yüksekokulu akademik eğitim hizmetlerine paralel olarak, lise diploması olmayan yeni üniversite öğrencilerinin yükseköğrenimdeki ilk adımlarını kolaylaştırmak üzere ek programlar geliştiriyor. Mesleğe paralel yürüyen yükseköğrenim olanakları, sonuçta üniversite eğitimi için mesleki faaliyetini yarıda kesemeyen veya kesmek istemeyen vasıflı elemanlar için cazip. Uzaktan eğitim ders notlarına çalışarak, çevrimiçi yükseköğrenim ya da akşamları veya hafta sonlarında yapılan etkinlikler ile, mesleğe paralel yürüyen ve günümüzde genelde ön lisanla tamamlanan bir akademik mezuniyete erişmek olanaklı. Uzaktan eğitim uygulamasıyla Hagen Üniversitesi, mesleğe paralel olarak yükseköğrenime olanak tanıyan en büyük devlet yüksekokuludur. Bunun yanı sıra, şu anda “mesleğe paralel bir yükseköğrenim” olanağı sunan birçok özel yüksekokul da açılmıştır. Mesleki vasıflara sahip ve çalışmakta olan öğrenciler, özel yüksekokullar açısından birer müşteri olarak çok cazip ve bu nedenle de yoğun çabalarla kazanılmaya çalışılıyor.
Mesleki deneyimle yükseköğrenime geçişte destek
Yüksekokula geçişte mesleki yönden vasıflandırılmış olanlar için düzenlemeye gidilmesi, Almanya’nın federal eğitim sisteminde federal eyaletlerin sorumluluğu altındadır. Ama Federal Devlet, teşvik girişimleriyle gelişmelere destek verebilir. Kariyer bursu, Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın yükseköğrenim bursudur ve özellikle mesleki vasıflara sahip grubu hedeflemektedir. Desteğin odağında ilk kez yükseköğrenim görenler bulunuyor.
Kariyer bursunun diğer yükseköğrenim teşviklerine kıyasla bazı özellikleri var: Başvuru için önkoşullar, tamamlanmış bir meslek eğitimi ve akabinde en az iki yıl meslek deneyimi edinmiş olmak. Gerek tamgün gerekse de mesleğe paralel yürüyen üniversite eğitimi teşvik edilebilir. Uzun yıllardan beri meslek yaşamını sürdürenler de başvuruda bulunabilir.
Yükseköğrenime tamgün devam eden bir üniversite öğrencisi için aylık burs bedeli 750 Euro’dur. Mesleğe paralel olarak yükseköğrenime devam eden bir öğrenciye yılda 2.000 Euro destek sağlanmaktadır. Teşvik toptan ve gelirden bağımsız olarak ödenmektedir. Yeteneklileri Destekleme ve Meslek Eğitimi Vakfı (SBB Vakfı), Federal Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın görevlendirmesi ve ayırdığı kaynaklarla bursluların seçim işlemlerini yürütmekte ve onlara üniversite eğitimi süresince eşlik etmektedir. Konuyla ilgili ek bilgiler: www.aufstiegsstipendium.de