James Tweheyo | Uganda Öğretmenler Sendikası (UNATU) Genel Sekreteri
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, 1948 Aralık’ında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından benimsenerek deklare edilmiştir. 2. Dünya Savaşı ve bununla bağlantılı olarak yaşanan vahşetin ardından, amaç tüm insanların haklarını tanımlayan uluslararası bir standart yaratmaktı. Niyetlenen yalnızca daha yaşanabilir değil, aynı zaman-da daha istikrarlı ve barışçıl bir gezegen yaratmaktı. 69 yıl sonra dünya terör, ırkçılık, cinsiyetçilik, diğer türden eşitsizlikler, kâr amaçlı eğitim, iklim değişikliği, ekonomik kriz ve 21. yüzyıla ilişkin farklı zorluklar gibi bir dizi sorunla hızla evrim geçirdi. Bu nedenle, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni incelemek ve mevcut konjonktürde tüm insanların haklarını korumaya uygun olup olmadığını değerlendirmek son derece önemlidir.
Bu makale, herkesin eğitim hakkını teşvik eden ve bizlerin Uganda Öğretmenler Sendikası (UNATU) olarak ilgili hükümlerin 21. yüzyılın küresel eğitim zorluklarını tümüyle gözetecek şekilde nasıl genişletilebileceğine ilişkin görüşlerine bir anlayış kazandıran 26. maddeyi incelemektedir.
UNATU, 26. maddenin genellikle eğitim hakkını teşvik etmesine karşın nitelikli eğitim meselesini göz önünde bulundurmadığına dikkat çekmektedir. Aynı güçlük, Herkes İçin Eğitim (EFA) hedeflerinde de deneyimlenmiştir. Hedefler, niteliği vurgulamaksızın daha fazla kimsenin okullaşmasına odaklanmıştır. Bunun sonucunda, ülkeler kaynaklarını evrensel eğitim programları aracılığıyla eğitime erişimi arttırmaya ayırmakta ve bunu nitelik pahasına yapmaktadır. Uganda’da 1997’de hükümet, okul kayıt oranını çarpıcı bir biçimde 1 milyondan 9 milyon çocuğa çıkaran Evrensel İlköğretim Programı’nı başlattı. Fakat ne yazık ki, hükümetin eğitim sektörüne yatırımı bu yüksek rakamların ek gereksinimlerini karşılayacak şekilde arttırılmadı. Bu büyük ölçüde eğitimin kalitesinden taviz verme- ye neden olmuştur.
2015 sonrası, yeni Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) bir eğitim hedefi içeriyordu; (Hedef 4. Herkes için kapsayıcı, eşitlikçi ve nitelikli eğitim sunmak ve yaşam boyu eğitim fırsatlarını teşvik etmek.)
‘Eğitimin’ tüm diğer Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’yle bağlantılı olduğuna dikkat etmek gerekir. 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’nin her biri bir dizi amaca sahiptir. Her amaç setinde en azından bir amaç, öğrenme, eğitim ve öğretimle ya da hiç olmazsa çekirdek sürdürülebilir kalkınma meselelerine ilişkin farkındalığı arttırmayla ilgilidir.
UNATU, bu nedenle benzer şekilde nitelikli eğitimin de bir insan hakkı olduğunu ve cinsiyet, engellilik, inanış, ırk, etnik köken, kültür, sosyo-ekonomik durum, konum ve 26. maddede yer alan diğer faktörler bakımından ayrımcılık olmaksızın, herkesçe ücretsiz olarak erişilebilir olması gerektiğini öne sürer. Nitelikli eğitime erişimde ayrımcılık olmamalıdır. Eğitim, herkes için erişim ve fırsat eşitliği temelinde sağlanmalıdır.
UNATU nitelikli eğitimi, öğrencilere en üst potansiyellerine ulaşabilmeleri ve insanlığın karşı karşıya olduğu zorlukların üstesinden gelebilmeleri için gerekli bilgi, beceri, tutum ve araçları sunan eğitim olarak kavramaktadır. Bu da nitelikli girdi, nitelikli süreç, nitelikli eğitim ve öğretim ortamı ile amaca uygun ders müfredatı anlamına gelmektedir.
UNATU, herkesin nitelikli eğitim hakkını korumak için, eğitimin bir kamu malı olması gerektiğini ve kamusal olarak finanse edilerek düzenlenmesi gerektiğini ısrarla ifade eder. İster yerel, ister bölgesel ya da ulusal düzeyde olsun, demokratik olarak seçilen hükümetler eğitim sisteminin garantörleri ve birincil tedarikçileri olmalıdır. Özel okul sahiplerinin talep ettiği ücretleri karşılayamayan öğrencileri dışarıda bırakan, eğitimin özelleştirmesi ve ticarileştirilmesini içeren neo-liberal gündemi lanetliyoruz. Dolayısıyla 26. madde, eğitimin sağlayıcısının kamu otoriteleri olduğunu açıkça belirtmelidir.
Ayrıca eğitime erişim meselesinde, kadın ve kız çocuklarının eğitimine kritik bir önem atfedilmelidir. Araştırmalar gösteriyor ki cinsiyet eşitliği ve kız çocuklarının eğitimi yalnızca çocukla-ın kendisi üzerinde değil, aileleri, topluluklar ve toplum üzerinde de pozitif bir etkide bulunmaktadır. Bu nedenle, 26. madde kız çocukları ve genç kadınların nitelikli eğitim hakkını vurgulamalıdır. Bu uygulama, hükümetlerin cinsiyete duyarlı politikalar, eğitim ve öğretim ortamları ile eğitim kurumlarında kız çocukları ve kadınların güvenliğini garanti edecek özel önlemler yürürlüğe koymasını sağlayacaktır.
26. maddenin 2. bendi eğitimin amacını belirlemeye çalışır; “Eğitim insan kişiliğini tam geliştirmeye ve insan haklarıyla temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmeye yönelik olmalıdır. Eğitim, bütün uluslar, ırklar ve dinsel topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletler’in barışı koruma yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir”.
Eğitimin amacına ilişkin bu görüş bütüncül olsa da ve öğrencileri yalnızca vasıflı çalışan haline getirmek için eğiten dar ve araçsalcı eğitim anlayışına karşı dursa da, UNATU bu bendin, sürdürülebilirliğin teşvikinde ve verilen eğitimin bireysel bağlama uygunluğunda, eğitimin oynaması gereken rolü yansıtmak üzere genişletilebileceğini düşünmektedir.
İnsanlık sürdürülebilirliği garanti etmek için, eylemlerinin sonuçlarını nasıl öngörebileceğini öğrenmeli, sürdürülebilir bir geleceği tahayyül etmeli ve bu vizyonu hayata geçirmek için gereken adımları inşa etmelidir. Eğitim sektörü, dört boyutta (İktisadi, Toplumsal, Siyasi ve Çevresel) sürdürülebilirliğe potansiyel olarak önemli katkılarda bulunabilir.
• İktisadi sürdürülebilirlik insanlar, iş alanları ve gelir açısından geçim kaynağına karşılık gelir.
• Toplumsal sürdürülebilirlik, İnsan Hakları konularıyla ve insanların kültürel olarak uygun yollarla bir arada yaşamasıyla ilgilidir. Bu boyutla ilgili meseleler küresel sürdürülebilirliği iyileş tirecek bir çabayla, demokratik yöne- tişim, yoksulluğun azaltılması, krizle- ri önleme ve canlanma, çevre, enerji ve HIV/AIDS başlıklarını kapsar.
• Siyasi sürdürülebilirlik siyasal sis- temlerde büyük bir rol oynar. Amacı, iktidarın politik sistemler vasıtasıyla adil ve demokratik bir şekilde tesis edilmesidir.
• Çevresel sürdürülebilirlik, hem insan hem de insan-dışı hava, toprak, su ve gıda gibi tüm yaşam sistemlerini destekleyecek sağlıklı doğal ortamların önemini kavrar. Tüm yaşam formlarının, gelecek nesillerin yaşam kalitesini bozmayacak şekilde korunmasını garanti etmek için doğal sistemlerin muhafaza edilmesini sorun eder. Örneğin, iklim değişikliği sorunu artık yok sayılamaz, çünkü dünya çapında bunun etkilerini zaten deneyimlemekteyiz.
Bu sebeple 26. madde, sürdürülebilir eğitimin her eğitim sisteminin parçası ve ayrılmaz unsuru olması gerektiğini açık bir biçimde vurgulamalıdır.
Ek olarak, her birey maksimum potansiyeline ulaşmasını ve sorumlu bir yurttaş olmasını sağlayacak uygun bir eğitim alma hakkına temel olarak sahiptir. Yani müfredat, değerlendirme ve diğer eğitim süreçleri yalnızca küresel olarak değil yerel olarak da karşı karşıya kalınan özgül güçlükleri göz önünde bulundurmalıdır. Örneğin Uganda’da uygun bir eğitim, öğrencileri HIV/AIDS ile bundan nasıl korunabileceğine ilişkin bilgilerle donatmalı, genç işsizliği %90’a yaklaştığından girişimcilik konusunda, yetersiz tasarruf kültürü nedeniyle mali okur yazarlık hususunda bilgilendirmeli ve okur yazarlık ile matematik becerisinin ötesine geçen diğer becerileri kazandırmalıdır.
Nihayetinde, Öğretmenler Sendikası olarak biz 26. maddenin kimlerin eğitim alması gerektiği konusunda sessiz kaldığına dikkat çekmek istiyoruz. Nitelikli eğitimi amaçlayan nitelikli öğretimin önemi azımsanamaz. ‘ÖĞRETMEN’ herhangi bir eğitim sürecinin en önemli bileşenidir. Bu nedenle, 26. madde, her bireyin uygun eğitim almış, nitelikli, donanımlı ve motivasyonu yüksek uzman bir öğretmen tarafından sunulan nitelikli bir eğitim alma hakkına sahip olacağı biçimde genişletilmelidir.
ÇÜNKÜ BİZ NEYSEK ULUS ODUR!