Lanyero Faith Irene
Uganda Tekstil ve Bağlantılı Sektörler İşçi Sendikası (UTGLAWU)
Moda endüstrisi baştan sona sömürüyle ilerler. Üretimin yapıldığı ülkelerde düşü k ücretlerle çalışan hazır giyim işçileri ve burada, Uganda’da, istenmeyen giysilerden oluşan çö p dağları bir döngü oluşturmaktadır. Sömürgeciliğin süregelen bir yansıması olarak, bu döngünün her iki ucundaki yaklaşık %90 genç ve kadını istihdam eden işler güvencesiz ve düşü k ücretlidir, çalışanları yoksulluğa hapsederken zincirin tepesindekilere, markalara ve ithalatçılara büyük kazançlar sağlamaktadır. Bu döngünün devam etmesini sağlayan başlıca etmen, hızlı modanın gerçek maliyetinin tüketicilerden gizlenmesidir. İnsanlar ucuz bir giysi satın alırken, onu üreten hazır giyim işçilerinin verdiği mücadeleyi görmedikleri gibi, giysilerinin modasının geçmesi ya da kalitesizliği nedeniyle parçalanması sonucunda ulaşacağı yer olan Uganda’da bir zamanlar oldukça başarılı olan yerel hazır giyim endüstrisinin nasıl yok olduğunu da düşü nmezler.
Avrupa ve ABD’de hayır kurumlarına veya ikinci el mağazalarına bağışlanan düşü k kaliteli istenmeyen giysiler, genellikle balyalar halinde Afrika ülkelerine gönderilir ve ikinci el giysi pazarlarında ve yerel butiklerde satılır Bu balyalardan daha pahalı ve daha kaliteli olanlar birinci sınıf balya olarak ayrılır ve çoğu butik satıcısı bunları tercih eder. Çok zarar görmüş olanlar, çöplüklere atılırlar ya da büyük ihtimalle giysiler kentsel bir gecekondu bölgesinde drenaj kanallarını tıkar. Uganda’nın başlıca nakit gelirlerinden biri pamuktur, ancak bunun %95’i başka yerlerde kullanılmak üzere hammadde olarak ihraç edilmekte ve yalnızca %5’i yerel tekstil fabrikaları tarafından tüketilmektedir. Burada yetiştirilen pamuktan üretilen giysiler, Avrupa ya da ABD’de giyildikten sonra bize ıskartaya ayrılmış ürünler olarak geri satılıyor. Uganda ve çevresindeki Afrika ülkeleri artık dünyadaki ıskartaya çıkarılmış giysilerin %70’inin çöplüğü haline gelmiştir; Uganda’da satılan giysilerin %80’i ikinci eldir ve bize ulaşan giysilerin kirli, yırtık veya lekeli olmasına rağmen yerel üretim bunlarla rekabet edememektedir. Daha temiz kalkınma amaçlı kompozit projesine bağlı olarak, evsel katı atık kalite ve verimlilik değerlendirmesi üzerine yakın zamanda yapılan bir çalışmaya göre, Uganda’da atık yönetimi, kentsel konsey bütçesinin %10’undan daha azını almaktadır.
Düşü k maliyetli hızlı moda, yaşam döngüsü boyunca adaletsizlik yaratır:
giysileri üreten işçilere düşü k ücret ödenir ve işçiler tehlikeli çalışma koşullarına maruz bırakılır; böylelikle topraklarımız küresel kuzeyin moda hatalarının çöplüğü haline gelir. Yerel hazır giyim sektörümüzün çö kmesiyle birlikte, insanlar atık giysi balyalarını ayıklayarak kendilerine iş buluyorlar. Bu başlı başına tehlikeli bir iştir zira işçiler hiçbir koruma olmadan toz katmanlarını teneffüs etmektedir. Yerel pazarlarda gezindiğinizde, bir zamanlar Avrupa’daki kadınların giydiği kirli, yıkanmamış iç çamaşırlarının, sutyenlerin ve geceliklerin, kullanılmış bebek biberonlarının ve kıyafetlerinin, kirli erkek çoraplarının ve iç çamaşırlarının ve büyük markalardan yerel hayır kurumlarına bağışlanan ancak satılmak üzere yerel pazarlarımıza/butiklerimize gönderilen her türlü terli spor kıyafetinin satıldığını görürsünüz. Belki de eskilerini bağışlayan insanlar bunların nereye gittiğinin farkında bile değildir?
Moda endüstrisine hakim olan aşırı üretim ve aşırı tüketimin kaçınılmaz sonuçlarından bazıları, kokuşmuş, çü – rüyen ve tehlikeli çöp sahaları, güvencesiz ve kayıt dışı çalışmadır. Hiç hoş olmayan bu manzaralar, moda markaları tarafından sıklıkla kullanılan ve tüketicileri çö zümün bir parçası olduklarına inandırmayı hedefleyen ‘sürdürülebilirlik’, ‘etik’ ve ‘çevre bilinci’ gibi terimlerinin aslında nasıl da temelsiz olduğunu gösteriyor. Günümüzdeki üretim ve tüketim hızı asla sürdürülebilir değildir ve her saniye bir çö p kamyonu dolusu giysi yakılmakta ya da çöpe atılmaktadır. Yani her yıl 53.000.000 ton giysi çöpe atılıyor.
Ruanda gibi bazı Afrika ülkeleri ekonomik sömürüye karşı koymuş ve ikinci el giysi ithalatını yasaklamıştır. Uganda bu yönde bir yasaklama kararını gündeme aldığında, ABD bizi ağır yaptırımlarla tehdit etmiştir. Görünen o ki biz, kaybedilemeyecek kadar değerli bir çöplük alanıyız, peki bunun bize faturası ne olacak? Tüketimin mevcut hızda sürmesi durumunda ortak geleceğimiz için vizyonumuz nedir? Gerçek anlamda sürdürülebilir bir endüstri oluşturmanın tek yolu, baskın iş modelini revize etmektir; bunun ilk adımı da hazır giyim işçilerine geçinebilecekleri bir ücret ödemektir. Endüstrinin daha az ama daha kaliteli giysi üretmesi, tüketicilerin daha az satın alması ve markaların ürünleri için daha fazla ödeme yapması gerekiyor. Sektör genelinde sömürüyü sona erdirmek istiyorsak, atılması gereken temel adımlar bunlardır.
Yeni bir endüstri modeli, hazır giyim işçileri için geçinmeye yetecek bir ücretle başlar, çü nkü bunun etkisi çok geniş kapsamlı olacaktır. Böylece her bir hazır giyim işçisi ve ailesi onurlu bir şekilde yaşayabilecek, gıda, kira, eğitim ve tıbbi bakım masraflarını karşılayabilecek, bunun etkileri yerel topluluklara da yansıyacak ve sömürge döneminden bu yana süregelen yoksulluk döngüleri kırılacaktır.
Nihayetinde, geçinmeye yetecek bir ücret, daha düşü k üretim seviyeleri ve çö p sahasına gönderilen daha az giysi anlamına gelecektir. Kısaca söylemek gerekirse, işçilere geçinebilecekleri bir ücret ödemenin yolu, markaların ürünleri için daha fazla ödeme yapmalarından ve üretim modellerini revize etmelerinden geçmektedir. Markalar, fiyatları dibe çekme yarışına girmek yerine, ürettikleri giysilerin ‘gerçek maliyetini’ hesaplamak ve bunu tedarikçilere ödedikleri fiyata dahil etmek zorunda kalacaklar. Daha az ürün satın alan tüketiciler giysilerine daha fazla değer verecek ve onları üreten ellere saygı göstereceklerdir. Nicelikten niteliğe doğru giden bir odaklanma söz konusu olacaktır. Uganda’ya daha az kullanılmış giysi balyası ulaşacak ve yerel hazır giyim endüstrimiz canlanarak burada daha fazla istihdam yaratacaktır.
Ancak, durumun olduğu gibi devam etmesini isteyen güçlü menfaat sahipleri mevcuttur. Küresel markalar, yüksek kârlarını korumak için üretim maliyetlerini düşü k tutmak istemektedir ve geçinmeye yetecek bir ücrete duyulan ihtiyacın yaygın olarak kabul edilmesine rağmen, tek bir büyük giyim markası bile tedarik zincirindeki tüm hazır giyim işçilerine geçinmeye yetecek bir ücret ödediğini ispatlayamamaktadır. İnsanların ve dünyanın sömürülmesine son verecek yasal düzenlemelere acilen ihtiyacımız var. Markaların kendi iş modellerinin yol açtığı tahribatı görmezden gelmesine daha fazla izin veremeyiz. Geçinmeye yetecek bir ücret ödeme meselesi markaların tercihine bırakılamaz, markalardan doğru olanı yapmalarını beklemek işe yaramayacaktır. Bunu talep eden kanunlara ihtiyacımız var.
Tekstil ve hazır giyim işçileri için geçinmeye yetecek ücretler için Avrupa Vatandaş Girişimi işte bu noktada devreye giriyor. Bu girişim, hazır giyim, tekstil ve ayakkabı sektöründe geçinmeye yetecek ücretlere ilişkin mevzuat talep eden bir kampanya yürütmektedir, söz konusu mevzuatın yürürlüğe girmesi halinde şirketlerin tedarik zincirlerinde geçinmeye yetecek ücretler ödeyip ödemediklerine ilişkin durum tespiti yapılacak ve düşü k ücret ödeyen şirketlerden hesap sorulacaktır. Bu tür bir yasa, yerel sanayimizin diğer pazarlar için üretim yapmaya başlaması durumunda Afrikalı hazır giyim işçilerini de kapsayacak şekilde hazır giyim işçilerini koruyacak ve atık giysilerin Afrika’ya gönderilmesinin ‘gerçek maliyeti’ ile ilgili bir mevzuatın da önünü açacaktır. Hazır giyim çalışanlarına geçinmeye yetecek bir ücret ödenmesinin etkisi sektör genelinde hissedilecek, bu etki topluluklara ve yerel ekonomilere yayılarak herkes için daha iyi koşullar oluşturacaktır. Ucuz giysilerin gerçek bedelini burada her gün ödüyoruz, bundan kaçınmamız mümkün değil. Artık iktidar sahiplerini gerçek bedeli herkes için görünür kılmaya çağırıyoruz.
*İlk olarak Clean Clothe Campaigns (ccc) tarafından yayınlanmıştır. Eğer AB vatandaşıysanız, lütfen Avrupa Komisyonunun tüm dünyadaki hazır giyim işçileri için AB seviyesinde geçinmeye yetecek ücret mevzuatını yürürlüğe koyması çağrısını imzalayarak yardımcı olun. İkinci yayınlanlama; Africa Voices.