Katılımcılar
Prof. Dr. Michael Winkler (Bilim Kurulu Başkanı)
Zeynel Korkmaz (Koordinasyon Yönetimi)
Prof. Dr. Vernor Muñoz Villalobos (Bilim Kurulu Üyesi – Eski BM Eğitim Hakları Özel Raportörü)
Prof. Dr. Heinz Sünker (Bilim Kurulu Üyesi)
Rama Kant Rai (Bilim Kurulu Üyesi – Ulusal Eğitim Koalisyonu – Hindistan)
Prof. Dr. Alexandre Magno Tavares da Silva (Brezilya Proje Ortağı Temsilcisi)
Begoña López Cuesta (İspanya Proje Ortağı Temsilcisi)
Dr. Benjamin Bunk (Bilim Kurulu Üyesi)
Kumar Ratan (PoliTeknik Hindistan ve Güney Asya Pasifik Bölgesi Muhabiri)
Sayın Bilim Kurulu Üyeleri,
Sayın Proje Ortakları ve Değerli Arkadaşlar,
Değerli zamanınızı bu skype konferansına ayırdığınız için teşekkür ederim. İngilizcemin yetersiz olması nedeniyle konuşma metnimi önce Türkçe yazdım, ardından bir arkadaşımız bu metni İngilizceye çevirmeme yardım etti.
Sizinle bu görüşmemizde, hepinizle zaman içerisinde gelişen samimi ilişkiden de güç alarak, açık sözlülükle konuşmak istiyorum, bu yüzden biraz zamanınızı alacağım.
Uzun soluklu ve iddialı bir çalışmada birlikte yol alıyoruz.
Şu ana kadar 9 ülkeden projeye katılan organizasyonlar ve akademisyenler var.
Size proje kapsamındaki son gelişmeleri kısaca özetlememe izin verin lütfen; ardından içinde bulunduğumuz aşamayı ve bu aşamadaki görevlerimizi anlatacağım.
Yeni yılın ilk haftalarında projemize Türk eğitim sendikası Eğitim-Sen ve Sayın Vernor Muñoz katıldılar, bu gelişmelerin ne denli olumlu bir etki yarattığını hep beraber gördük. Ekim’de bir sempozyum düzenlemeyi amaçlıyoruz; bunun için Almanya’da, Köln Yüksekokulu’nda bir salon ayarlıyoruz. Bir süre önce size sempozyum için düşündüğümüz programın taslak halini gönderdim.
Bundan iki gün önce meslektaşımız Bay da Silva Brezilya Eğitim Federasyonu Başkanı Heleno Araújo ile başkentte yüz yüze görüştü. Bay Araújo projemiz hakkında çok önceden bilgilendirilmişti. Söz konusu görüşmede Bay Araújo’nun projeye katılmayı kabul ettiğini size bildirmiştim. Sayın da Silva konuyla ilgili size birazdan ayrıntılı bilgi verecek.
Meksika Eğitim Sendikası’ndan meslektaşımız Maria Antonieta Lascuarin ile sıkı temas halindeyiz. Resmi davetimizi de göndereli bir süre oldu. Meksika’daki meslektaşların projemize çok sıcak baktıklarını biliyoruz. Henüz net bir yanıt verememelerinin nedeni, bugünlerde gerçekleştirilecek olan yönetim kurulu seçimleridir.
Elbette birçok ülkede eğitim sendikaları ve üniversitelerle farklı düzeylerde ilerleyen bir dizi ilişki de mevcut: Portekiz, İrlanda, Büyük Britanya örnek verilebilir.
Değerli Dostlar,
Şimdi içinde bulunduğumuz aşamayı ve bizi bekleyen görevleri irdeleyeceğim.
Projemiz genel bir bakışla temel atma çalışmalarının dönüm noktasındadır. Bu temel atma çalışmaları, belli sayıda ülkenin ya da dünya nüfusunun önemli bir bölümünün yaşadığı bölgelerin projeye katılımına bağlı olarak tamamlanmış sayılacaktır. Bir diğer ifadeyle hazırlanacak deklarasyon için yeterli meşruiyet zeminine sahip olunduğu kanısı proje katılımcılarında oluştuğunda, temel atma çalışması tamamlanmış olacak.
Şu an resmi olarak 4 kıtadan 7 ülke projede temsil ediliyor: Hindistan, Brezilya, Almanya, Türkiye, Gana, İspanya ve İtalya; dünya nüfusunun beşte biri bu ülkelerde yaşıyor. Bildiğiniz gibi BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin (SDG) ön hazırlıkları üç yıl sürmüştür; biz projemize resmi olarak Ocak 2017’de başladık, dolayısıyla bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde iyi yol katettiğimizi görüyorum.
Meşruiyet zemininin katılımlar üzerinden süratle tesis edilebilmesi için siz partnerlerimizin dost sendikaları, dayanışma halinde olduğunuz üniversiteleri, sivil toplum kuruluşları vb., “Eğitim Haklarının Genişletilmesi – 2018” projesini ülkelerinde yürütmek için bizimle partner olmaya yöneltmesi önemli olacak.
Bu amaçla İspanya’daki meslektaşımız Sayın Lopez’den Latin Amerika’daki, Gana’daki meslektaşımız Bay Musah’dan Afrika’daki ve Hindistan’daki meslektaşımız Kumar Ratan’dan da Güney Asya Pasifik Bölgesi’ndeki eğitim sendikalarını proje hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirerek resmen aramıza katılmaya davet etmelerini rica ettim. Elbette bu bağlamda aklınıza gelecek yeni yöntemleri de burada tartışmaya açmanızı sizden isteyeceğim; BM, UNESCO, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de elbette önemli adresler; proje fikrini devletler ve uluslararası kuruluşlar nasıl değerlendiriyor? Görüşleri toplamamız iyi olacak.
Değerli dostlar,
Projenin gönüllülüğe dayanması ve gönüllülerin de kendi maddi ve manevi olanaklarını kullanarak onu ileriye taşıma çabası, bu uğraşımıza büyük bir saygınlık kazandırıyor. Verilen emek ile büyük bir artı değer yaratıldığı çok açık. Katılımcıların ve gönüllü çalışanların sayısı arttıkça olağanüstü imkânlar doğacak.
İçinde bulunduğumuz aşamada meşruiyet zemini tesis edildikten, ülkelerde koordinasyon birimleri kurulduktan sonra, her ülkede bilim kurullarının oluşturulmasına geçilebilir. Bildiğiniz gibi bilim kurulları ortak deklarasyonun formüle edilmesi için baz alınacak öneri kataloglarını hazırlayacak. Elbette şu an tüm üyelerimiz kendileri karar verebilir. Eğer ülkelerindeki koşullar elverişli ve kendi olanakları yeterli ise bilim kurulu oluşturmaya da başlayabilirler, hatta bu adım diğer ülkeler için örnek de teşkil edebilir. Bu karar, sizin vereceğiniz bir karardır.
Değerli Dostlar,
Projede sıkça önümüze çıkan iki konu var. Birincisi BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve ikincisi özelleştirme. Her ikisiyle ilgili olarak bizim tarafın açıklamalar yapması gerektiği telkin ediliyor. Ben şahsen […] bildiriler yerine, gerek BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin gerekse de özelleştirmenin özünü ortaya koyacak ve insanların onlarla ilgili görüşlerini gün ışığına çıkaracak uluslararası bir online anket hazırlanmasını daha yerinde buluyorum; proje hedefimiz ile ilgili veriler toplamak elbette en önemlisi.
Böyle bir anket, eğitimden doğrudan etkilendikleri, eğitim tartışmalarının birebir içinde oldukları ve kendilerine daha kolay erişilebileceği için öncelikle eğitimciler ve üniversite öğrencileriyle yapılmalıdır. Sonrasında da daha geniş kesimleri katarak tekrarlanmalıdır. Bunun için yakın çevrenizde ampirik araştırma yapabilecek ve sonuçları değerlendirebilecek gönüllü uzmanlar bulunması ve onlarla ilişkiye geçilmesi gerekiyor.
Ayrıca böyle bir anket ortak bir çalışmanın ürünü olarak hedeflenen deklarasyondan önce, uluslararası ölçekte nasıl ortak çalışılabildiğine, artı ve eksilerin saptanıp, koordinasyon ve işbirliğinin mükemmelleştirilmesine dair örnek bir çalışma olabilir.
Değerli dostlar,
İçinde bulunduğumuz aşama belirlenen görevlerin yerine getirilmesiyle tamamlandığında, artık uluslararası, uzun soluklu bir kampanya başlatabiliriz.
İnsanlık birşeyi oylamaya gitmeden önce neyi oyladığının bilincine varmalıdır, hatta oylayacağı programın hazırlanmasına bizzat katılmalıdır, oyu ancak o zaman bilinçli verilmiş sayılır. Parlamenter demokraside en çok eleştirilen şey, seçmenin kendi çıkarlarına uygun karar verecek bilinçte olmamasıdır.
Böylesi bir kampanyayı başlatmak, onun altyapısını kurmak, birçok hümanistin hayalindekini başarmayı ifade edecek.
Böyle bir kampanya projemizin ruhunu yansıtacak, onun bel kemiğini de bilgilendirme/aydınlatma faaliyetlerinin kitleselliği oluşturacak.
Değerli Dostlar,
Son olarak size bir anı anlatmak istiyorum. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 26. maddesini değiştirme fikri bizde oluştuğunda, bu fikri yakın çevremizle paylaştık; arkadaşlarımızdan biri şunu söyledi: “Evet, o madde değiştirilebilir, ama ancak büyük bir savaşın ardından!”.
Her an herşey bitebilir ve herşey ve herkes yeniden bu noktadan, bizim şu an bulunduğumuz noktadan başlamak, tekrar yola koyulmak zorunda kalabilir. İnsanlık her halükârda, insan haklarını büyük bir yıkımdan sonra mı, yoksa öncesinde, bilinçli bir faaliyetle, özgür iradesine dayanarak mı kalıcı olarak benimseteceğini yaşayarak deneyimleyecek.
Biz bu determinist süreçte sonucu bekleyenlerin toplaştığı seyirci tribününü terk ediyoruz; bu olağanüstü dinamik bir duruma işaret ediyor: Burada umut, iyimserlik ve insanın sosyal doğasıyla ahenk içerisinde cereyan eden bir uğraşın kazandırdığı yaşam kalitesinin var olduğundan hiç şüphem yok. Bu nedenle büyük bir zevkle projemizde sizlerle birlikte çalışıyorum.
Çok teşekkür ederim.
Zeynel Korkmaz