Bilge Yörenç | ATÖF Başkan yardımcısı / TGD Genel Başkan Vekili
Hamburg Üniversitesi Dekanlığı’nın Türkçe öğretmenlik bölümüne öğrenci alımını durdurma kararı, Türkçe ve Türkçenin geleceği açısından büyük bir darbedir. 2014 kış yarıyılından itibarıyla öğrenci alımı gerçekleşmeyecektir.
20 yıl önce sivil toplum örgütlerinin de çabası ile kurulan bu bölüm Hamburg ve tüm Kuzey Almanya için büyük önem taşımaktadır. Çünkü Almanya’da ön lisans (Bachelor) ve yüksek lisans (Master of Education) diplomaları veren tek bölümdür.
Türkçe öğretmenlik bölümüne öğrenci alımını durdurmanın Hamburg Senatosu’nun eğitim hedefl erine ters düştüğü aşikârdır. Öğrencilerin çokdillilik becerilerinin geliştirilmesi ve bunun kalıcı olması Hamburg Senatosu’nun uyum konseptinde yer almaktadır. Bu karar Hamburg Üniversitesi’nin uluslararası olma yönündeki amaçlarıyla ve bu yönde yapmış oldukları çalışmalarla bağdaşmamaktadır. Hamburg Sivil Toplum Kuruluşları ve öğretmenler bu kararın Hamburg Eyaleti uyum hedefl erine ters düştüğünü ve tehlike arz ettiğini düşünmektedirler.
Aşağıda sıralanmış olan gerekçelendirmeler bu kararın yanlışlığını göstermektedir:
Ulusal uyum planında (2006) anadilinin ve çokdilliliğin teşviki vurgulanmaktadır.
• Ayrıca çokdillilik ve anadilinin desteklenmesi Hamburg eğitim müfredatında yer almaktadır.
• Almanya’da Türkçe Almancadan sonra en çok konuşulan ikinci dil niteliğindedir. Hamburg eğitim senatörlüğünün yapmış olduğu resmi istatistik verilere göre 15.000’i aşkın öğrenci köken-/ailedili olarak Türkçe konuşmaktadır. Buna göre Hamburg’da yaşayan öğrencilerin %10’unun Türkçe konuştukları anlaşılmaktadır.
• Almancanın yanı sıra ikinci dil konumunda kalifi ye Türkçe dil eğitimi ihtiyacı yüksek olmasına karşın, hâlihazırdaki ders olanakları Hamburg okullarında oldukça yetersizdir.
• Güncel verilere göre Türkçe öğretmenlik bölümünden mezun olmuş olan öğretmen sayısı 51’dir. Birçok Türkçe öğretmeninin emekli olma durumları göz önünde bulundurulduğunda, bu sayı zaman içerisinde giderek azalacaktır.
• Türkçe öğretmenlik bölümü Hamburg dışında yalnızca Essen’de verilmektedir. Kuzey Almanya bölgesinde Hamburg Üniversitesi bu eğitimi veren tek üniversite olma özelliğini taşımaktadır.
• Alman şirketleri artan oranda Türkçe bilen, Alman toplumunu tanıyan fakat Türk toplumuna da hitap edebilen elemanlara ihtiyaç duymakta ve bu elemanları aramaktadır.
• Aranılan elemanların aile içerisinde öğrendikleri Türkçe bilgileri yeterli olmamaktadır. Gerekli dil becerileri ancak okulda ya da üniversitede edinilebilir.
• Üniversitenin Türkçe öğretmenlik bölümünü kapatma girişimi ve Türkçeye karşı sergiledikleri tutumları, Türkçenin
imajının zedelenmesine sebep olmaktadır.
Bu girişimle Türk toplumuna, kültür miraslarının onanmadığı ve toplum içerisinde kabul görmedikleri gösterilmektedir.
Hamburg’da bulunan 413 okuldan sadece 41’inde 51 Türkçe öğretmeni görev yapmaktadır. Bu sayı Hamburg Eğitim Dairesi tarafından bilinmesine rağmen “Hamburg’un daha fazla öğretmene ihtiyacı yoktur!” demesi, üniversitenin bunu gerekçelerden biri olarak kabul edip, talep yetersizliğinden Türkçe öğretmenlik bölümünü kapatma kararı alması kabul edilir değildir. Oysa Hamburg örneğinde verilen sayılar bunun yetersizliğini göstermektedir. Kanımca böylesi bir karar hem katılım politikasına hem de çokdilliliğe ve çokkültürlülüğe karşı bir tutumdur. Bu karar bir çözüm değildir. Örneğin üniversitenin resim ve müzik bölümlerinde de talep az olmasına karşın, kapatılmayıp başka çözümler bulunmuştur. Ayrıca Türkiye’deki üniversitelerle ortak bir çalışma yapılıp, yeni çareler bulunabilir. Türkçe Hamburg eğitim sisteminin bir parçasıdır. Üniversite bu kararını derhal geri almalıdır.