Kumar Ratan – Yeni Delhi
PoliTeknik: Okuyucularımıza, Hindistan’daki Eğitim Hakkının anayasal statüsünden bahsedebilir misiniz?
Ram Pal Singh: Dakar deklarasyonunun imzacısı Hindistan, 2002 yılında anayasayı değiştirerek (Seksen Altıncı Yasa Değişikliği) ilköğretimi temel bir hak haline getirdi. Madde 21A’yı içeren 2002 tarihli yasa şu ifadeyi içeriyor: “21A. Devlet altı ila on dört yaş arasındaki tüm çocuklara devletin yasayla belirlediği şekilde, ücretsiz ve zorunlu eğitim sağlar.” Eğitim Hakkı Yasası’nın (Nisan 2010) uygulamaya koyulması, öğretmen sendikaları da dahil çok sayıda sivil toplum örgütü ve ağının yürüttüğü sürekli kitlesel seferberlikle mümkün olmuştur. Hindistan anayasası şu anda 6 ila 14 yaş arasındaki çocuklara ücretsiz ve zorunlu eğitim sunmaktadır. Bu yasa, okul sistemi dışında kalan çocukları resmi eğitim sistemine kazandırmayı amaçlar ve dezavantajlı gruplardan gelen çocuklarla engelli çocukları dahil etmek için özel bir çaba söz konusudur.
PoliTeknik: Eğitim Hakkı Yasası 2009 Hindistan’da nasıl uygulanmaktadır?
Ram Pal Singh: Anayasal değişikliğin ve Eğitim Hakkı Yasası 2009’un uygulanması halen ağır aksak ilerlemektedir ve çocukların tamamı okula kayıtlı değildir. DISE (Okul Eğitimine İlişkin Bölgesel Bilgiler) verileri, ilköğretimdeki ilerlemenin şaibeli olduğunu ve çocukların okula kaydında içsel işleyiş bakımından yanlış giden bir şeyler olduğunu gözler önüne sermektedir. ‘Çocuklar için Ücretsiz ve Zorunlu Eğitim Hakkı Yasası’ bu ülkenin çocukları için halen uzak bir hayal olarak görünmektedir.
PoliTeknik: Hindistan evrensel ilköğretim hedefine ulaştı mı?
Ram Pal Singh: Hayır, evrensel ilköğretimde henüz belirli bir mesafe katedilemedi. Ulusal Eğitim Koalisyonu (NCE) verilerine göre, Eğitim Hakkı Yasası’nın kapsadığı, yaklaşık 34,5 milyonun üzerinde çocuk okula kayıtlı değildir.
PoliTeknik: Özel okullar Eğitim Hakkı Yasası’na tümüyle riayet etmediği halde, sizce neden Hindistan’da özel okullara kayıt artıyor?
Ram Pal Singh: Devlet okullarında öğretmen açığı, yetersiz yönetişim ve öğretmenlerin eğitim dışı aktivitelerde görevlendirilmesi söz konusu, bu da devlet okullarının aileler açısından daha az cazip görünmesine yol açıyor. Sonuç olarak, özel okullara kayıt kademeli olarak artıyor.
PoliTeknik: Nitelikli eğitime katkıda bulunan faktörler nelerdir?
Ram Pal Singh: Kamu idaresindeki okullarda kolaylaştırıcı öğrenme ortamının sağlanması, etkili bir öğrenme sürecinin gerçekleşmesi için oldukça elzemdir. Hepiniz şu anda devlet okullarının, özellikle de ilk ve ortaokulların yetersiz altyapı, öğretmen işgücü eksikliği, elektrik bağlantısının yokluğu vb. gibi koşullardan muzdarip olduğunu biliyorsunuz. Geri kalmış bölgelerdeki okullar daha hassas gruplara olanak sağlama bakımından çok daha yetersiz. Dahası, bir eşitsizlik söz konusu. Grup ne kadar zayıfsa, eğitimi de aynı ölçüde ihmal ediliyor. Ne yazık ki mevcut sistem eşitsizlikleri gidermek yerine, zengin ailelerden gelen çocuklarla toplumun dezavantajlı gruplarından gelen çocuklar arasındaki uçurumu daha da arttırıyor. Herkes için eşit eğitim olmaksızın nitelikli eğitim olamaz.
PoliTeknik: Hindistan’da eğitimin özelleştirilmesine ilişkin görüşleriniz nelerdir?
Ram Pal Singh: Dünya genelinde deneyimlenen eğitimin özelleştirilmesi, özel okullarda artış, kamusal ve özel okullara şirket iştirakindeki artış trendi Hindistan’da da bir istisna sergilemiyor. Bugün Hindistan, Pearson gibi küresel şirketler, Bridge International Academies gibi uluslararası zincirler, Dell ve Bill and Melinda Gates Foundation gibi şirket vakıfları ile özellikle eğitim sektöründe henüz değerlendirilmemiş bir pazar oluşturan düşük gelirli ve işçi sınıfından grupları hedef almış kâr amaçlı ticari girişimleri destekleyen ve yatırım yapan uluslararası danışmanlar ve girişimci sermaye için yükselen bir pazardır.
PoliTeknik: Hindistan İlkokul Öğretmenleri Federasyonu’nun (AIPTF) eğitimin özelleştirilmesine ilişkin kaygıları nelerdir?
Ram Pal Singh: Devletin sorumluluğunda olan ilköğretim, okulları kâr amacıyla işleten özel aktörlerin eline geçmektedir. Zengin ve fakirlerin ödediği okul ücretlerine yönelik olarak birden fazla okullaşma düzeyi yaratılmasının fırsatları tekeline almış belirli bir toplumsal sınıfa yol açacağına inanıyoruz. Bu fırsat eşitliği perspektifi Hindistan’ın da imzacısı olduğu çok sayıda uluslararası anlaşma tarafından evrensel bir hak olarak görülmektedir ve yetişkinlerin, siyasi ya da ticari grupların hakları tarafından sınırlanamaz.
PoliTeknik: Hindistan’da Kamusal eğitim sisteminin güçlendirilmesi için ne öneriyorsunuz?
Ram Pal Singh: En başta, hükümet Eğitim Hakkı Yasası 2009’u sözüyle ve ruhuyla uygulamalıdır. Saygın bir ücret karşılığında kalıcı öğretmen istihdam edilmelidir, böylece çocuklara yeterli eğitim sunmaya daha çok özen gösterebilirler. Hükümet, kolayca erişilebilen bir mesafede gittikçe daha fazla okul inşa etmeli ve devletin yapması gereken işleri özel gruplara devretmemelidir.
Yeni eğitim politikası Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi 4’ün taahhütleriyle uyumlu hale getirilmelidir. İlköğretime yeterli bütçe ayrılmalıdır. Kothari Komisyonu’nun bu önerisi Hindistan Hükümeti tarafından kabul edilmelidir.