Popülizmin hayal gücünü zorlaması ya da çok çaba göstermesi gerekmiyor, zira tekerrür eden konularını bir gecede kolayca ülkenin bir numaralı gündem maddesi haline getirebiliyor, Almanya’da, Türkiye’de, her yerde… Berlin’de “yılbaşı olayları” diye adlandırılan gelişmeler bunun örneği. 2015 yılbaşı gecesini anımsayanlar için ne de basit bir tekrardır bu.
Hıristiyan Demokratlara yaklaşık 16 yıl boyunca seçimlerde oy kazandıran yabancı, entegrasyon karşıtı, köktenci, sığınmacı gibi popülist tarzda işlenen konular Berlin’de yinelenecek seçim öncesi sahnedeki yerini aldı. Şimdi göç kökenli genç erkeklere “paşa” benzetmesi yakıştırılıyor. Önceleri maçoydular, töre cinayeti işliyorlardı ve potansiyel birer kökten dincilerdi. Onlara geçit vermeyecek asayiş sever politikacılar bir de sığınmacılar tarafından işlenen suçları seçim terazisinin bir kefesine koyarak, suçlu yabancıların sınır dışı edilmesi gerektiğini ifade diyor. Basında sınır dışı etmek tartışmalarına dair neredeyse her yıl tekerrür eden çok sayıda haber bulmak olanaklı:
“1998 yılında Muhlis Arı, işlediği aşırı suçlar nedeniyle 14 yaşında sınır dışı edildiğinde ‘Mehmet’ adıyla manşetlere çıkmıştı. Yetkililer, Almanya doğumlu genci ailesi olmadan Türkiye’ye gönderdi. O birkaç kez geri dönmeye çalıştı, ama başarısız oldu.”(n-tv.de, 14.11.2018)1
“Hamburg-Barmbek’te kanlı eylem, bıçaklı adam Ahmad A. ülkeyi terk etmek zorunda kaldı: Sınır dışı etmeler neden bu kadar sık başarısız oluyor?” (Focus.de, 31.07.2017)2
“Giffey suçluların sınır dışı edilmesi çağrısında bulundu: Kriz bölgelerine de gönderilebilmeliler” (zdf.de, 04.07.2021)3
“Brokstedt’te (Schleswig-Holstein) bölgeler arası trende meydana gelen korkunç bıçaklı cinayet, yabancı suçluların sınır dışı edilmesindeki gecik- meye ilişkin büyük bir tartışmayı tetikledi. Birçok kişi şunu soruyor: İbrahim A. gibi suçlu göçmenler neden daha hızlı sınır dışı edilmiyor?” (Bild.de, 28.01.2023)4
Ya Arap aile klanları? Popülist konu dağarcığının tercih edilen bir diğer incisi. Alman devleti bu konuda kaç yıldır “çaresiz”, şöyle bir bakılabilir:
“Berlin polisi salı gecesi 200’den fazla memurla bir Arap aile klanına karşı harekete geçti. Almanya’da bu tür suç yapılarına binlerce kişinin üye olduğu düşünülüyor, müfettişler ‘mafya benzeri yapılardan’ bahsediyor. Klanların gücünü kırmak neden bu kadar zor?” (web.de, 12.04.2016)5
“Arap klanlarında aile her şeydir, birey ise hiçbir şey.” (Focus.de, 20.12.2018)6
“Almanya’da klan suçlarına karşı neler yapılıyor?” (mdr.de, 30.12.2022)7
Popülizmin gündemi belirleme ve şiddeti tırmandırma potansiyelinin hükümetlerin tekelinde olduğu açık. Eleştirel kamuoyunun bu potansiyeli sarsması neredeyse imkânsız. Pandemi dönemi, Ukrayna savaşı da buna örnek gösterilebilir.
Korona aşısından zarar görenlerin artık tazminat aldığı şimdilerde basına yansıyor. Bir, iki yıl önce aşı karşıtları başkalarının hayatı için birer tehdit olarak algılanıyor ve düşman ilan ediliyordu. Baskılara boyun eğip de aşı olan acaba kaç aşı karşıtı müdahale nedeniyle engelli hale geldi, kaçı kalp krizi geçirdi ya da felç oldu veya artık hayatta bile değil? Sorumlu politikacılar bunun hesabını nasıl vermeli? Bu soruların yanıtı kimseyi ilgilendirmiyor.
90’larda yapılan bir referandumda, birlikte yaşama iradesi gösteren Ukrayna, Rusya, Belarus, Kazakistan vb. Sovyet uluslarının bu isteği hangi güç kullanılarak Ukrayna Savaşı’na evrilinceye kadar aşındırılabildi? Anımsamaya gerek yok…
Ya tarihsel örnekler? Nasıl oldu da bu ülkedeki egemen söylem iki dünya savaşını gerekçelendirip, ulusu arkasından sürükleyebildi? Nasıl oldu da savaşa karşı çıkanlar marjinalleştirildi ve hatta yenilginin mimarı ilan edildi? Birinci Cihan Harbi sonrasında cephe gerisinin Alman ordusuna “ihaneti”, yani “Arkadan hançerlenmek” efsanesi nasıl rağbet gördü? Eski naziler Federal Almanya’nın inşası için nasıl rehabilite edilebildi?
Evet, Almanya’da hiç bir muhalif kesimin karşı koyamadığı muazzam bir propaganda gücü olduğunu görmek kolay ve bir o kadar da korkunç. Ulus kendi kıyameti için nasıl da seferber edilebiliyor – çok çaba göstermek gerekmeden, hem de ansızın, bir gecede. Belki de Reichstag’ın yandığı geceye benzer bir karanlık ortamda…
Popülizmin gündemini deşifre etmek ve tırmandırma potansiyelini zayıflatmak her daim bir toplumsal ön hazırlık gerektiriyor. Böyle bir ön hazırlık teorik olarak olanaksız değilse de, günümüzde onun ipuçlarına Almanya’da rastlamak zor. “İyi ki Avrupa’da şu isyankâr Fransızlar var” demek de eceli teselli etmiyor.
- https://www.n-tv.de/panorama/Mehmet-hofft-noch-immer-auf-Rueckkehr-article20714033.html ↩
- https://m.focus.de/politik/deutschland/debatte-um-abgelehnte-asylbewerber-fehlende-papiere-und-laender-wirrwarr-probleme-erschweren-die-abschiebung_id_7415549.html ↩
- https://www.rbb24.de/politik/beitrag/2020/07/brandenburg-task-force-abschiebung-fluechtlinge-asylbewerber.html ↩
- https://www.zdf.de/nachrichten/politik/giffey-abschiebung-syrien-irak-100.html ↩
- https://www.bild.de/politik/inland/politik-inland/politik-fordert-schnellere-abschiebung-und-mehr-sicherheit-82713426.bild.html ↩
- https://web.de/magazine/panorama/kriminelle-familienclans-31488608 ↩
- https://www.mdr.de/brisant/clan-kriminalitaet-118.html ↩