Prof. Dr. Armin Bernhard | Duisburg-Essen Universitesi
Kısa bir Rapor
Elinizdeki rapor her ne kadar Almanya’ya yoğunlaşıyor olsa da, “Batılı” toplumlardaki kısıtlamalar ve insanların hareket alanlarının sınırlanması daha yoksul bölgeleri doğrudan etkilediğinden, uluslararası boyut da ele alınmalıdır. Öyle ki, Mart ila Mayıs 2020 arasında 1.5 milyar çocuk okula devam edemedi, 370 milyonu okul yemeğinden mahrum kaldı. Kasımda okul kapatmalarından etkilenen çocuk sayısı 527 milyondu. 117 milyon çocuk için kızamığa ve çocuk felcine karşı hayat kurtaran aşı kampanyaları yapılamadı. 463 milyon öğrenci telafi amaçlı derslere giremedi. UNICEF’in karanlık tahminleri şöyle: Önümüzdeki 12 ay içerisinde 2 milyon çocuk, hizmet verilememesi ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybedebilir. Yetersiz beslenen çocukların oranı 2020’de %14 arttı, 150 milyondan fazla çocuk çok boyutlu yoksulluğa sürüklendi (bkz.: Klundt’un araştırması 2020; UNICEF/Save the children 2020).
Almanya’da 3 milyon çocuk okul öncesi eğitim kurumlarına, 8 milyonu örgün eğitime devam ediyor. Eğitim ve öğretim kurumlarında yapılan kısıtlamalardan erişkin olmayan çocuklarıyla 8 milyon aile etkileniyor. Yüz binlerce öğrenci evde eğitimden dışlandı, milyonlarcası için ücretsiz öğle yemeği verilmiyor. Ne çocuk yuvaları, okullar ne de okul dışı gençlik eğitim kuruluşları için politika tarafından bir iyileştirme yapılmadı. Evsiz gençler, engelli çocuklar ve sığınmacı gençler kısıtlamaların olumsuz sonuçlarından en çok etkilenen kesimdir (bkz.: Klundt agy.).
Eğitim ve öğretimin arzında gerçekleşen bu kısıtlamalar, çocukların durumu üzerinde aşırı bir etki bırakmadan kalmıyor:
– Çocuk ve ebeveynler arası ilişki sürekli bir sınavdan geçiyor;
– Sosyal mesafe, sosyal gelişimde ve sosyal yeteneklerin oluşumunda sekteye neden oluyor;
– Toplumun yoksul katmanlarından gelen çocuklar, kriz öncesine kıyasla daha fazla mağdur ediliyor, desentegrasyon tehlikesi artıyor;
– Kültürlerarası temas ve çocuklar arasındaki alışveriş oldukça zorlaştırılıyor;
– Öğrenimde büyük zaman kaybı olacağından hareket etmek gerekir; ilkokul derslerinin azaltılmasıyla okuma yazma bilmemezliğin artması bekleniyor;
– Özel eğitim gereksinimli çocukların destek alması sağlanamıyor ya da bu çok yetersiz oluyor.
– (Eğitimde) sosyal eşitsizliğin keskinleşmesiyle toplumsal bölünme hızlandırılıyor.
Bir okul yılının 1/3’üne tekabül eden öğrenme süresi kaybının, ulusal ekonomi için 2,5 trilyon Avro zarara neden olacağı tahmin ediliyor. Okullaşması yetersiz çocukların yaşam boyu iş gelirleri ortalaması, kaybedilen üçte birlik her okul yılı için %3 ila 4 oranında düşmektedir (bkz.: Deutsche Gesellschaft für Erziehungswissenschaft et al 2020). Çocuk yoksulluğu ve ‘Korona krizinden’ çok önce tanılanan “çocuk refahının yapısal tehdidi” (Klundt 2020, S. 9) oldukça büyüdü.
Ancak çocukların kriz yönetiminin aldığı onlemlerden gorduğu zararı salt okul kapatmalarıyla, hibrit ders ve evde oğrenim uygulamasındaki aksamalarla acıklamak tamamen yanlış olur. Hukumetin aldığı onlemlerin Mart 2020’den bu yana cocuk ve genclerde neden olduğu genel psişik durumu da ele almak gerekir. Bunlar acıklandığı uzere cocuklarda korku ve panik ve de sucluluk duygusu yaratmak icin kullanılmış (bkz.: BMI 2020, S. 2; S. 13), amacı ise kısa vadede zorla davranış değişikliği sağlamak olmuştur. Cocukların orta ve uzun vadeli psikososyal kişilik durumu uzerindeki ardıl etkileri kayıtsızca goz ardı edilmiştir. Sağlığa dair kapsamlı bir kavrayış ortaya koyulduktan sonra, kriz koşullarında hukumet stratejileri uzerinde yukselen politik onlemlerin neredeyse sağlığa zararlı olarak sınıflandırılması gerekir. Bilindiği uzere kuresel krizler cocukların ruhsal dengeleri uzerinde “makro sosyal stres etmenleri” olarak etkide bulunur (Mansel1992), bir diğer ifadeyle onlar, ozellikle de bilerek dramatize edildiklerinde, cocukların psişik durumlarını ve kimlik gelişimlerini olağanustu bicimde sekteye uğratırlar. Kısıtlamaların ve sınırlayıcı, olağanustu siyasal duzenleme ve onlemlerin, cocuk ve genclerde yarattığı psişik durumun sonucları bilim tarafından aktarılıyor:
– Çocuklar duygu ve emosyonlarının kültürel alfabeleştirilmesinde engelleniyor (özellikle de maske takmakla)1;
– Temasın azaltılması ve maskeyle birliktelik duygusunun ve ona uygun empati, duyarlılık ve dayanışma gibi özelliklerin gelişmesi oldukça zorlaştırılıyor;
– Farklı korkular (ölümden korkmak; başkasına hastalık bulaştırmaktan korkmak, sosyal hizmetlerden dışlanmaktan korkmak) çocuksu kişilikleri ele geçirdi ve onların özgüvenini ve sosyal iyimserliklerini tehdit ediyor;
– Demokrasi için vazgeçilmez özellikler büyük bir baskı altına alınıyor (reaktans, dayanışma ve zihinsel direnç gösterme yeteneği ve muhakeme yetisi), ve bu da büyük bir ihtimalle otoriter düşünce ve davranış biçimlerinin türemesini destekleyecektir.
Bu açıdan, sağlık önlemleri olarak pazarlanan stratejiler, World Economic Forum çerçevesinde geliştirilen “büyük bir yeni başlangıç” planında formüle edildiği gibi,“ruhsal sağlık sorunlarını” ‘salt’ “arttırmakla” kalmadı (Schwab/Malleret 2020, S. 276)2: Onlar daha çok yetişen kuşağın yaşamla ilgili ruh hallerine ve geleceğe dair umutlarına uzun vadede yansıyacak yeni tür psişik ve zihinsel baskılar oluşturmuştur.
Çocuk ve gençlerde psişik problem artışı çocuk muayenehanelerinde, eğitim danışmanlıklarında, çocuk/genç psikoterapi birimlerinde ve çocuk/genç psikiyatrilerinde açığa çıkıyor:
– Sıra dışı psişik davranış riski oldukça arttı (COPSY olarak adlandırılan araştırmaya göre Mart 2020’den bu yana oran %18’den %31’e yükseldi)3;
– Günlük (okul) yaşantısının üstesinden gelmek çocuk ve gençler tarafından büyük bir yük olarak deneyimlenmekte;
– Duygusal sorunların, özellikle de anksiyete bozukluklarının arttığı saptanmakta;
– İnternet ve medya bağımlılığında olağanüstü bir artış kaydedilmekte;
– Maskeler bağlamında bedensel zorlukların yanı sıra (solunum güçlükleri, hiperventilasyon, mikro parçacıkların solunması vs.), panik atak ve anksiyete rahatsızlıkları da saptanmakta.
Tehlike analizleri salt viral tehdide indirgendiğinde, hükümet politikaları tarafından alınan olağanüstü önlemler tamamen yetersiz bir sağlık kavramından hareket etmiş olur. Büsbütün düşük bir bütçeyle çalışan huzur evleri ve bakım yurtlarındaki koşullar ve sosyal temasın kısıtlanmasının yaşlı ve/ya da hasta, bir diğer ifadeyle bakıma muhtaç insanlar üzerindeki ruhsal etkisi bile tek başına sağlığın korunmasını vurgulayan politik anlatımı altüst ediyor. Bütün yaş gruplarının temel sağlık görünümleri Mart 2020’den beri sorumsuzca bir kenara itiliyor. Kriz önlemleri olarak sunulan stratejilerin büyük bir bölümü, insanların bütün kişiliğini baz alan bir sağlık anlayışıyla kesinlikle meşrulaştırılamaz ve kabul ettirilemezdi.
Sağlığı korumaktan soz edildiğinde, bu, sağlığın tum boyutları, yani bedensel, psişik ve zihinsel sağlık icin de gecerli olmalıdır. Cocuklar ozellikle de psişik ve zihinsel yonden kırılgan bir gruptur. Aynı zamanda cocuk sağlığının bedensel bileşeni de onların sosyal-kişisel ilişkilerinin ve deneyimleme ve faaliyet alanlarının kısıtlanmasıyla kalıcı hasara uğratılıyor. Farklı bir ifade ile: Kuşkulu ‘krizden cıkış onlemleri’ cocukluk ve genclik cağının kırılganlığını dramatik boyutta arttırıyor. Sosyal ilişkilerin ve faaliyet alanlarının sınırlandırılması, sosyal guvensizliğin yaratılması, maske kullanımı, eğitim ve oğretim arzının daraltılması, histeri ve panik yaymak – butun bu eğilimler cocuk ve genclerin maddi ve sosyal yaşam koşullarını ağır bir biçimde kötüleştiriyor ve onların özerk gelişim hakkını ihlal ediyor.
Gençlik çağının “psikososyal ertelemeleri” (Erikson 1973, S. 137) bir kalıntıya dönüşecek kadar küçüldü. Ulusal ve uluslararası ölçekte çocuk ve gençlerin gelecek fırsatlarının olağanüstü azalacağından ve de sosyal eşitsizliğin keskinleşip genişleyeceğinden hareket edilmeli. Bayan Merkel’in çocuklar ‘Korona krizinin’ kaybedenlerine dönüşmemeli şeklindeki riyakâr talebine karşın, çocuk esenliğinin kriz süresince tehlikeye atılmasında affedilemez bir yükselişten söz edilmesi gerekir.
Araştırmalar, kaleme alınan pozisyonlar
ve görüşler:
Bundesinnenministerium (2020): VS – Wie wir COVID-19 unter Kontrolle bekommen (www.fragdenstaat.de/dokumente/4123-wie-wir-covid-19-unterkontrolle-bekommen/; Zugriff: 15. 4. 2020). Deutsche Gesellschaft für Erziehungswissenschaft/Deutsche Gesellschaft für Kinder- und Jugendmedizin/ Deutsche Gesellschaft für Psychologie/Gesellschaft für Empirische Bildungsforschung/Verein für Socialpolitik/ Stiftung Kindergesundheit: Für eine kontrollierte Öffnung der Erziehungs-,Bildungs- und Betreuungseinrichtungen im Vorschul- und Schulalter (https://www.dgfe.de/fileadmin/OrdnerRedakteure/Stellungnahmen/2020.07_Kontrollierte_%C3%96ffnung.pdf; Zugriff 8. 1. 2021)
Erikson, Erik H. (1973): Identität und Lebenszyklus. Frankfurt/Main
Hüther, Gerald (2021): “Schule ist der Ort, wo Kinder ihre tiefsten Bedürfnisse stillen.“ (Interview, Deutschlandfunk 24. 1. 2021)
(https://www.deutschlandfunk.de/neurobiologe-huether-ueberlockdown-folgen-schule-ist-der.694.de.html?dram:article_id=491369; Zugriff 29. 1. 2021)
Klundt, Michael: Krisengerechte Kinder statt kindergerechtem Krisenmanagement? Auswirkungen der Corona-Krise auf die Lebensbedingungen junger Menschen, Berlin 2020
Krautz, Jochen (2020): Digitalisierung als Gegenstand und Medium von Unterricht. Gegen eine digitale Transformation von Schule (https://bildung-wissen.eu/wp-content/uploads/2020/10/krautz_flugschrift_digitalisierung.pdf)
Kuhbandner, Christof (2020): Kommentar zum Artikel “Die Maske ist nicht das, was Kinder irritiert“, erschienen in der Süddeutschen Zeitung (https://www.impf-info.de/pdfs/Coronoia/Kuhbandner%20Biskup.pdf (Zugriff: 9. 12. 2020)
Kühnlein, Eva: Staatliche Kindesgefährdung (13. 11. 2020) (https://www.rubikon.news/artikel/staatliche-kindesgefahrdung; Zugriff: 8. 1. 2021))
Mansel, Jürgen (Hrsg.) (1992): Reaktionen Jugendlicher auf gesellschaftliche Bedrohung. Untersuchungen zu ökologischen Krisen, internationalen Konflikten und politischen Umbrüchen als Stressoren, Weinheim/München
Ravens-Sieberer, Ulrike et al (2020): Impact of the COVID-19 Pandemic on Quality of Life and Mental Health in Children and
Adolescents (https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3721508; Zugriff: 21. 1. 2021)
Schnack, Dirk: Wie stark die Corona-Pandemie Kindern zusetzt (Juli 2020) (https://www.aerztezeitung.de/Politik/Kinder-tragendie-Last-der-Corona-Krise-mit-411177.html
Schneider, Dominik (2021): “Die Einschränkungen für Kinder sind wirklich massiv.“ (Interview, Deutschlandfunk, 30. 1. 2021
(https://www.deutschlandfunk.de/mediziner-schneider-ueber-lockdown-die-einschraenkungen.694.de.html?dram:article_id=491746; Zugriff: 28. 1. 2021)
Schwab, Klaus/Thierry Malleret (2020): Covid-19: Der große Umbruch. Cologny/Genf (Weltwirtschaftsforum) UN-Ausschuss für die Rechte der Kinder (2020): Stellungnahme des UN-Ausschusses für die Rechte des Kindes zu COVID-19 v. 8. April 2020, Genf (https://www.institut-fuermenschenrechte.de/fileadmin/user_upload/Publikationen/Stellungnahmen/Stellungnahme_des_UN-KRK-Ausschusses_zu_Covid19.pdf.; Zugriff, 14. 1. 2021)
UNICEF/Save the Children (2020): Covid-19: Bis zu 86 Millionen Kinder zusätzlich könnten in Folge der Pandemie bis Jahresende in Armut abrutschen, Pressemitteilung v. 28.5.2020, Köln/Berlin
United Nations (2020): Policy Brief: The Impact of CO-VID-19 on children, 15. April 2020, New York (https://www.un.org/sites/un2.un.org/files/policy_brief_on_covid_impact_on_children_16_april_2020.pdf; Zugriff 14. 1. 2021)
WDR (2020) Offener Brief: Ärzte gegen Maskenpflicht für Schüler (www1.wdr.de/ nachrichten/ ruhrgebiet/corona-mundnasen-schutz-schule-offener-brief-aerzte-100.html; Zugriff 12. 8. 2020).