Prof. Dr. Claus Melter | Bielefeld Meslek Yüksekokulu
Federal hükümet güncel olarak 2018’e girildiğinde sığınmacı insanların ailelerini ülkeye getirmeleri uygulamasına ara verdi ve CDU/CSU ve SPD arasında kurulacak olası yeni bir büyük koalisyon için hazırlanan koalisyon sözleşmesine sınırlayıcı bir kontenjan yerleştirilmiştir.
BM’in Çocuk Haklarına Dair Sözleş-mesi’nde kuşku götürmez ifadelerle aile birleşimleri için yapılan başvuruların olumlu ve hızla onaylanması gerektiği belirtiliyor. Aile birleşiminin sınırlandırılması ve uygulaması bir insan hakkı olan aile sahibi olma hakkının ve onun ayrıca anayasada ve 8. Sosyal Yasalar Kitabı’nda yer aldığı maddelerin açıkça ihlalidir.
Volker Kauder gibi siyasetçiler tarafından bu insan hakkı ihlali, alaycı bir şekilde, sağ popülist-ırkçı tartışma yürüten Almanya için Alternatif Partisi’nin oy oranını arttırmasına karşı bir önlem olarak yorumlanmaktadır. Bu mantığa göre belirli gruplara karşı yapılan insan hakları ihlali, sığınma hakkı alanında daha fazla insan hakları ihlali isteyen bir partinin kabul görmesini engelleyecek. Şiddet uygulayarak şiddet azaltılmak isteniyor. Bu alaycı mantık 1990’lı yılların başında, sığınmacılara düzenlenen ırkçı saldırılar ve kışkırtmalara yanıt olarak sığınma hakkının sınırlandırılmasıyla karşılık verildiğinde kullanıma giren bir mantıktı. Sağ popülizme ve ırkçılığa yasalarla, hukuk ve argümanlarla karşı koymak yerine, ayrımcılığın mantık ve uygulaması devam ediliyor. Bu çok büyük bir hatadır!