İki kültür veya çok kültür arasında kıvranmaya
Uyumsuzluğa, kimlik krizine, benlik bunalımına
Benlik bilinci zayıflığına
Benlik güçsüzlüğüne
Soy sop önyargılarının sürüklediği ruhsal sakatlanmalara
„Kültürel ait olma“ baskısına
Kendisi olamamaya
Senlik benlik derdine
Başat kültür kompleksine
Yığın kültürü sürülüğüne
İçe kapanıp kıvrılmaya
Özgür birey olamamaya
Yabancılık duymaya
Yabancılık çekmeye
Ve
Yabancı korkusuna karşı,
Birebir
bir iki satır:
Dünya benim rızkımdır
Halkı benim halkımdır
Yunus Emre, 12 Yy.
O gün başka işin yokmuş ki,
Yetmiş iki millet çıkarmış komuşsun ortaya,
Bir sürü soy sop çıkarmış komuşsun.
Bense aşk soyuna bağlı doğmuşum sımsıkı,
Bu ayrılık gayrılık neden diye sormuş
durmuşum,
bu müslümanlık bu gavurluk neden,
aşk içinde erimek varken?
Ömer Hayyam, 11. Yüzyıl, A. Kadir, Bugünün Diliyle Hayyam
Beri gel, daha beri, daha beri,
bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır gür, bu savaş nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte.
Dünyada nice diller var, nice diller
ama hepsinde de anlam bir.
Sen kapları testileri hele bir kır,
Sular nasıl yol tutar, gider.
Hele birliğe ulaş, hır gürü savaşı bırak,
Can nasıl koşar bunu canlara iletir.
Mevlana (12-13 Yüzyıl)
Ben kimim ve ne yaptım? Gördüğüm, duyduğum, gözlediğim her şeyi derledim ve kullandım. Eserlerim çok sayıda çeşitli kimselerce; alimler ve cahillerce, aptallar ve ariflerce beslendi. Çocukluk, olgunluk ve yaşlılık bana kendine özgü düşünceler, yetenekler, umutlar ve hayat görüşü sundu. Başkalarının ekinini hasat ettim çok kez. Benim eserim adı Goethe olan bir kollektif varlıktır.
Johann Wolfgang Goethe, Soret’ye, 1830
Bir gün gelecek, zaman bizim olacak, bizim,
bütün düşünürlerini okuyacağız bütün çağların,
bütün ustaların bütün tablolarını göreceğiz.
Bütün maskaralara kırılacağız gülmekten.
Bertolt Brecht, A.Bezirci, A. Kadir. 20. Yüzyıl
Bize, „yerli“, „yabancı“ hepimize, „yol gösterici“ bir başat kültür: Leitkultur, kültür şablonu değil, bir demokratik kültür anlayışı, dünya görüşü gerek:
Söz gelimi Dünyaya: Yunus Emre gibi bakabiliriz: „Dünya benim rızkımdır, Halkı benim halkımdır“ veya mevlana gibi, Hayyam gibi, Brecht gibi… Kendimize Goethe gibi bakabiliriz.
Dünya kültürleri bizim hazinemizdir, bizim anamalımızdır; bilgelerin, düşünürlerin, şairlerin sözleri bizim sözümüzdür…
Yeryüzündeki nasyonal sınırları kaldırmak kişi olarak elimizde değil bugün. Ama, kafamızın içindeki nasyonal sınırları kaldırabiliriz; gözümüzü ve gönlümüzü dünyaya açabiliriz. Bu elimizde.
„Oh be, dünya varmış!“ diyebilmenin başka yolu yok.