Merhaba ben Hatay’ın Samandağ ilçesinde yaşıyorum. Sizlere depremde yaşadıklarımı, depremle ilgili hissiyatlarımı, eksikliklerimi ve tecrübe ettiklerimi anlatmak istiyorum.
6 çocuklu ailenin ikinci çocuğuyum. Benden bir yaş büyük ablam ve benden küçük dört kardeşim var. Babam yurtdışında çalışıyor. O gün annemle aynı odada yatmıştık. Gözlerimi hafi f bir sallantıyla açtım. Son zamanlarda yaşıyorduk bu sallantıları. Annemin uyanık olduğunu gördüm. Böyle durumlarda annem yatamazdı, hep uykusuz kalırdı, o yüzden ona korkmaması gerektiğini ve yatmasını söyledim. Bir anda sallantı şiddetlenmeye başladı. Kardeşlerimi ve ablamı uyandırıp bir yatakta toplandık. Ama ev öyle bir sallanmaya başladı ki hepimiz çığlık atıyor, annem korkmamamız gerektiğini haykırıyordu. Tabi ki aklımızda tek şey ev üstümüze yıkılacak ve öleceğiz düşüncesiydi. Sesli sesli dualar okuyor ve evdeki eşyaların kırılma seslerini dinliyorduk. Tabi ki her yer zifi ri karanlıktı çünkü elektrik yoktu.
Bu karanlık ekstra korkmamızı sağlıyor ve ölüm düşüncesini güçlendiriyordu. Nihayet deprem durdu. Hepimiz hızlıca battaniye alıp indik. Arabaya bindik. 7 kişi… Çok şükür ki mahallede yıkıp yoktu ama öyle bir kargaşa vardı ki, herkes akrabasına ulaşmaya çalışıyor ve evet telefonlar çekmiyordu. Buz gibiydi, battaniye almamıza rağmen donuyorduk. Akrabalarımızın iyi olduğunu duyunca anneanneme gittik. Kalabalıktı, herkes birbirinden destek alıyor, güçlü kalmaya çalışıyorduk. Ama o kadar artçı sarsıntı oluyordu ki korkudan ölüyorduk. İlk bir hayfa arabada kaldık. O bir hafta içinde hayatımdaki çaresizliği yaşadım. Hava buz gibi, şimşekler çakıyor ve etraf hala karanlık. Akşamları tuvalete kalkmamak için su bile içmiyorduk. Arabanın aküsü bitmesin diye klimayı çalıştırmıyorduk. Herkes şehir dışına çıkıyordu. Tabi bizim öyle bir durumumuz yoktu. “Tek kalacağız, öleceğiz, ilerleyen zamanlarda ne yapacağız, eğer içimizden birine bir şey olursa hastane yok“ gibi düşünceler sarmıştı etrafımızı. Duyduğumuz her sesi deprem sanıyor, her geçen gün psikolojimiz alt üst oluyordu. Gerçekten bir daha asla yaşamak istemeyeceğim durumdaydık.
Şimdi sizlerden rica ediyorum. Bilinçlenin çünkü biz bilinçsizdik. Önlem alın çünkü biz önlemsizdik. Ve en en en önemlisi ülkemizin deprem bölgesi olduğunu unutmayıp, evlerinizi sağlam yapın.