Bahar Bağlı
Duisburg Essen Üniversitesi, Türkistik Bölümü Öğrencisi
Bu yazıda, pandemi döneminde eğitim ve öğretim konusu hem pozitif hem de negatif yanlarıyla ele alınıp değerlendirilecektir. Yaklaşık iki senedir hayatımızda olan koronavirüs, hepimizin hayatını kısıtlamalar ve kapanmalar ile kötü etkilemiştir. Üniversitelerin kapatılması ve derslerin uzaktan eğitim ile verilmesi bazılarımızı sevindirmiş, bazılarımızı ise üzmüştür. Yeni kaydolan öğrenciler üniversiteyi hiç görmemiş, gelmemiş ve diğer öğrenciler ile tanışamamıştır.
Uzaktan eğitimin pozitif ve negatif yanlarının olduğunu kendim de gözlemleyebildim. Daha önce hiç Zoom veya BigBluebutton üzeri bağlantı kurmayan öğrenci ve öğretmenlerin bu zaman içerisinde zorlandığını söyleyebilirim.
Ben bir dosya veya ekran paylaşımı yapmayı daha önce hiç bilmiyordum. İnternetim iyi çekmediğinde, dersten çıkmak ve geri girmek zorunda kalıyordum. Evde olduğumuzda online dersteyken bazen beklenmedik şeyler olabiliyordu; postacının zile basması, aile üyelerimizin odaya girmesi gibi. Evde olmanın iyi bir tarafı ise ders başlamadan yarım saat önce uyanabilmemiz, kahvaltı yapabilmemiz ve hazırlanmak zorunda kalmamamız. Bir süre sonra bu iyi taraflarda sıkıcı olabiliyor bazen insan hazırlanmayı, erkenden dışarı çıkmayı, trene binmeyi ve üniversiteye gitmeyi özleyebiliyor. Derste kamera açma konusu, bir taraftan odası müsait olanlar için normalken diğer taraftan ise odası müsait olmayanlar, evi kalabalık olanlar için zor bir durum olabiliyordu. Uzaktan eğitim döneminde ev ödevleri daha da fazlalaştı, galiba hocalarımız bizlerin evde olduğumuz sürede çok fazla boş vaktimizin olduğunu düşündüler.
Aslında ödev vermeleri değil de, galiba kısa süre içinde yapıp teslim etmemiz gerektiği için bizlerde biraz stres oluyordu. Koronanın başlarında yalnız yaşayan öğrenciler bayağı sıkıntılar yaşadığını üniversite gruplarında görebildim, buna ben de dahilim. Benim gibi restoranda çalışan öğrenciler, restoranların da kapanması ile maddi açıdan sıkıntı yaşadılar ve ayrıca üniversite harçlarının da tam ücretlendirme üzerinden talep edilmesi durumu daha da zorlaştırdı. Başlarda kütüphane ve üniversitenin kapalı olması, evde ders çalışmak zorunda kalanlar için de zorluklar oluşturdu diyebilirim. Kendine ait odası olmayanlar veya evi kalabalık olanlar ders çalışırken zorlandılar. Bir grup çalışması olduğunda, grubun üyeleri koronadan dolayı bir araya gelemediler ve internet üzeri görüşmek zorunda kaldılar. Herkesin aynı zamanda vakti olması veya müsait olması bazen mümkün olmuyordu.
Bir de öğrenciler birbirlerini zaten hiç tanımıyorsa veya hiç görmemişse bu durumu biraz daha zorlaştırıyordu. Sağlık konusunda da saatlerce bilgisayar başında oturmanın bizleri çok etkilediğini söyleyebilirim. Sınavların evden gerçekleşmesi ve sınavı geçemeyince sınav hakkımızın gitmemesi, biz öğrenciler için gayet iyiydi. Bu korona döneminde başka problemleri de olan bazılarımız derslere iyi çalışamadı ve bazılarımız da uzaktan eğitim olduğundan dersleri iyi takip edemedi. Öğrencilerin bir kısmında yüz yüze eğitim çok daha verimlidir, çünkü online eğitimde dikkat dağıtıcı çok fazla unsur olduğu için konsantre olunamıyor ve bu şekilde verimlilik azalıyor.
Özellikle konsantrasyon problemleri olanlar için uzaktan eğitim verimli olmamaktadır. Sürekli evde olmak bazılarımızın psikolojisini de olumsuz etkilediğinden, önümüzdeki dönem üniversitenin açılması iyi olacaktır. Ben kendi açımdan üniversitenin uzaktan eğitim olmasını kötü bulmadım ve bir dönem daha uzaktan olmasını açıkçası isterim. Kış dönemi sıcak evimden derse girmeyi tercih ederim.