Yasemin Sayın
Merhaba, benim adım Yasemin Sayın, 2003 yılında ailemle Kanada’ya yerleştik.
2002 Ağustos ayında İstanbul’da doğdum ve 12 yaşındayım. Ailemin tek çocuğuyum. Evimizde ve Türk arkadaşlarımla kesinlikle Türkçe konuşuyorum. Yurtdışında yaşamam nedeniyle anadilimi unutmamam benim için çok önemli. Türkçe hariç İngilizce ile Fransızcayı anadilim gibi konuşabiliyorum ve İspanyolca ile İtalyancayı da öğreniyorum.
Annemle babam hariç diğer bütün akrabalarım Türkiye’de yaşıyor. Her yıl yaz tatilimin tümünü Türkiye’de akrabalarımla geçiriyorum. Türkiye’de olmadıkça da yakınlarımla düzenli iletişime giriyorum. Türk kültürünü, örf adetlerimizi, insanımızın cana yakınlığını, aslında, Türkiye ile ilgili aklınıza gelebilecek herşeyi çok seviyorum.
Lycée Francais de Toronto adlı okulda 7. sınıf öğrencisiyim. Sınıfımda 14 kişiyiz ve sınıfta öğrenci sayımızın az olmasının eğitim kalitemizi olumlu yönde etkilediğini düşünüyorum. Okulumdan ve verdikleri eğitimden çok memnunum. Gelecekle ilgili hedeflerime ulaşmam için çok iyi bir zemin hazırladıklarına eminim. Özellikle öğretmenlerim konulara çok hakimler. Ayrıca okulumuzun eğitim sistemi kitap okumayı alışkanlık haline getirtiyor ve bu benim çok hoşuma gidiyor. İki yıldır bu okulda okuyorum ama, eski okulumdan arkadaşlarımla ilişkilerime devam ediyorum ve şimdiki okulumda da çok sevdiğim birçok arkadaşım var. Boş zamanlarımızı elimizden geldiğince birlikte geçirmeye özen gösteriyoruz. En yakın arkadaşlarım Emma, Alexandra, Talla, Abdel, Erica, Izabella ve Sasha. Arkadaşlarımla ya evlerde ya da yanımızda bir yetişkin eşliğinde sinema, restoran ve çeşitli aktivitelerde geçiriyoruz.
Okul harici piyano dalında The Royal Conservatory of Music’in 8. sınıfına devam ediyorum ve 4. sınıf sınavlarında Kanada genelinde %2’ye girdim ve ayrıca okulda yan flüt çalıyorum. Spor dalında ise Karate’de siyah kuşak, 1. Dan sahibiyim ve yüzme ile voleybola da devam ediyorum. Annemle babamın yoğun dernek çalışmaları nedeniyle küçüklüğümden beri bütün toplum faaliyetlerinde bulunmaktayım.
İleride Harvard gibi bir üniversiteye girmeyi ve çift ana bilim dalında (double major) uzmanlaşmayı hedefliyorum. Branş olarak Uzay Bilimi ve Müziği seçeceğim. Boş zamanımı aktivitelerimle, bolca kitap okuyarak ve arkadaşlarımla geçiriyorum.
Ben Kanada’nın en bilinen şehirlerinden Toronto’da yaşıyorum. Benim görüşüme göre buranın en büyük özelliği çeşitli ülkelerden insanların yaşaması ve göçmen olarak hiçbir şekilde ayrımcılık hissetmemeleri. Bu şehirde farklı ülkelerden insanlar birbirleriyle kültürlerini, örf ve adetlerini paylaşabiliyorlar ve böylece birbirlerini daha iyi tanıyıp daha iyi anlaşıyorlar. Tüm Kanada genelinde konulan kurallara herkesin saygı gösterip uyması hayatımızı kolaylaştırıyor. Özellikle çevre planlamasının özürlü insanların evleri dışında hayatlarını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi çok hoşuma gidiyor.
Benim gözümde göçmen olmayanlar ve Türkler’in arasındaki farklar ; bizler kadar cana yakın değiller, bireyseller ve benim yaşıtlarımın genel kültürleri yeterli değil.
Yurtdışında yaşayan Türk çocuklarına önerilerim ; kesinlikle ana dillerini, örf adetlerini, kültürlerini ve tarihlerini, en önemlisi Türk olduklarını unutmamaları, yani asimile olmayıp, bulundukları topluma entegre olmaları.
En içten sevgilerimle
Doruk Akkiprik
Merhaba, ben Doruk Akkiprik. 2010 yılından bu yana ailemle birlikte Kanada’da yaşıyoruz. Şu anda 12 yaşındayım ve Toronto’ya taşındığımızda 7 yaşında, ilkokul 1. sınıf öğrencisiydim. Ben Türkiye’de doğdum ve ailemin tek çocuğuyum. Ailemle her zaman Türkçe konuşuyorum.
Anavatanım Türkiye ile bağımı hiçbir zaman koparmadım. Çekirdek ailem dışında tüm ailem Türkiye’de yaşıyor. Ailem dışında eski arkadaşlarımla da görüşmeye devam ediyorum. Her yaz tatilinde Kanada’daki okulum kapanır kapanmaz ailemle birlikte Türkiye’ye giderek yaklaşık 2 ay vaktimizi orada geçiriyoruz. Türkiye’de en çok havanın sıcak olmasını, denize girmeyi ve geç saatlere kadar dış mekanlarda vakit geçirebilmeyi seviyorum.
Kanada da annem ve babam dışında hiç akrabam yok. Ailem ben üniversite eğitimimi tamamladığımda Türkiye’ye dönmek istiyor. Ben ise mesleğime göre karar vermek istiyorum.
Şu anda Bayview Middle School Grade 6 ögrencisiyim. Sınıfımda 28 kişiyiz. Okulumdaki öğretmenlerimin hepsini, özellikle Matematik öğretmenimi çok seviyorum. Öğretmenlerim bize karşı her zaman arkadaş gibi davranıyorlar. Ayrıca öğretmenlerimin en çok sevdiğim yanı eğlenceli olmaları. Sınıf arkadaşlarımın arasında Çin ve Tayvan’dan gelenler çoğunlukta. Bunun dışında Kore, Romanya, Japonya, İrlanda, Amerika, Meksika ve İran’dan gelen arkadaşlarım var. Okulumda en sevdiğim arkadaşlarım Danny, Sam ve Vallen. İlk kez bu yıl okulumda bir Türk arkadaşım da var. Bazen onunla Türkçe konuşmak çok eğlenceli olabiliyor. Okul dışında Efe, Tony ve Mete en sevdiğim arkadaşlarım.
Okulda öğrencilerin birbirlerine karşı kibar davranmak zorunda olmaları ve okulun Bully’e (şiddete) karşı olması güzel bulduğum kurallar, ancak kar topu oyununun yasak olmasından hoşlanmıyorum. İleride iyi bir Üniversiteye girebilmeyi hedefliyorum, okulumun bana bu konuda rehberlik etmesini bekliyorum. Kanada’daki eğitim sisteminin bana kazandırdığı okuma alışkanlığu ve araştırma yapma yeteneğinin en büyük kazançlarım olduğunu düşünüyorum. Ayrıca öğretmenlerimiz bize sürekli çok yönlü düşünmeyi öğretiyorlar. Kanada da derslerde başarılı olmanın yanı sıra aktif bir sosyal hayatın özendirilmesini de çok olumlu buluyorum.
Çocuklara aşırı baskı yapılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Henüz kesin karar vermemekle birlikte ileride politika yada ekonomi eğitimi almak istiyorum.
Toronto’yu Kanada’nın en büyük kenti olduğu için seçtik. Kanada’nın ve Toronto’nun çok kültürlü olması benim için en önemli özelliği. Burada çok farklı yerlerden, farklı kültürlere sahip insanlarla tanışmak ve arkadaş olabilmek mümkün. Ayrıca pekçok farklı ülke mutfağına ait güzel restoranlara gidebiliyoruz. Burada alış veriş merkezlerine, sinema ve tiyatrolara, doğal parklara ve pekçok kış sporları merkezlerine kolayca ulaşabiliyoruz. Yüzmeyi, buz pateni ve kayağı çok seviyorum. Ayrıca bu yıl snowboard öğrenmeye başladım. Ayrıca burada resmi dil olması nedeniyle İngilizce dışında Fransızca öğrenebilme imkanının da bulunması bence çok olumlu.
Kanada genel olarak göçmen ağırlıklı bir ülke olduğu için etrafımdaki büyük çoğunluk bizim gibi göç kökenli insanlardan oluşuyor. Bu nedenle birbirimizi anlamakta zorlanmıyoruz. Türkiye’deki insanlarla buradaki insanlar arasındaki en büyük fark, Kanada’da yaşayanların farklılıkları daha kolay kabul etmesi olduğunu düşünüyorum. Diğer açılardan pekçok şey benzer.
Diğer ülkelerde yaşayan göçmen çocuklara önerim; asla ırkçılık yapmamaları ve herkesi olduğu gibi kabul etmeleri. Bunun yanında yaşadıkları ülkeye uyum sağlarken, Türk kültürünü gururla taşıyarak korumalarıdır.
Tüm çocuklara güzel bir gelecek diliyorum.
Sevgilerimle